Fransa'nın Strazburg kentindeki Avrupa Parlamentosu (AP) Genel Kurulu'nda "bazı üye ülkelerde sınır kontrollerinin yeniden uygulanmaya başlanması ve bunun Şengen Bölgesi'ne etkisi" konulu oturum düzenlendi.
AB Komisyonu adına açılış konuşması yapan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, AB'nin vizesiz seyahat bölgesi Şengen sayesinde 29 ülkede 450 milyon kişinin serbestçe dolaşabildiğini dile getirerek, "Serbest dolaşım vatandaşlarımız ve ticaretimiz için elzemdir. Sınır kontrolleri geçici ve son çare olmalıdır" dedi.
Sınır kontrollerinin serbest dolaşımın faydalarına zarar verme riski taşıdığını dile getiren Johansson, şunları söyledi: "Hiç kimse, özellikle de işe gidenler, sınırın önünde uzun kuyruklarda beklemek istemez. Hepimiz suçluları ve teröristleri durdurmak istiyoruz ama seyahati, ticareti ve turistleri durdurmak istemeyiz. Bu nedenle iç sınır kontrollerinin kaldırılması için üye ülkelerle birlikte yorulmadan çalışıyoruz."
Johansson, bu yıl kabul edilen Göç ve İltica Anlaşması ile ülkelerin iç sınır kontrolleri uygulama ihtiyacının azalacağına inandığını ifade etti.
31 Mart'ta hava ve deniz sınırı kontrollerinin kaldırıldığı Bulgaristan ve Romanya'nın kara sınırlarında da Şengen'e dahil olmak için gereklilikleri yerine getirdiğini de belirterek, 10 Ekim'de düzenlenecek AB İçişleri Bakanları Toplantısı'nda, bakanlara yıl sonuna kadar bu iki ülkeyle kara sınır kontrollerinin kaldırılması talebini ileteceğini söyledi.
AB Komisyonu adına açılış konuşması yapan Avrupa Birliği (AB) Komisyonu'nun İçişlerinden Sorumlu Üyesi Ylva Johansson, AB'nin vizesiz seyahat bölgesi Şengen sayesinde 29 ülkede 450 milyon kişinin serbestçe dolaşabildiğini dile getirerek, "Serbest dolaşım vatandaşlarımız ve ticaretimiz için elzemdir. Sınır kontrolleri geçici ve son çare olmalıdır" dedi.
Sınır kontrollerinin serbest dolaşımın faydalarına zarar verme riski taşıdığını dile getiren Johansson, şunları söyledi: "Hiç kimse, özellikle de işe gidenler, sınırın önünde uzun kuyruklarda beklemek istemez. Hepimiz suçluları ve teröristleri durdurmak istiyoruz ama seyahati, ticareti ve turistleri durdurmak istemeyiz. Bu nedenle iç sınır kontrollerinin kaldırılması için üye ülkelerle birlikte yorulmadan çalışıyoruz."
Johansson, bu yıl kabul edilen Göç ve İltica Anlaşması ile ülkelerin iç sınır kontrolleri uygulama ihtiyacının azalacağına inandığını ifade etti.
31 Mart'ta hava ve deniz sınırı kontrollerinin kaldırıldığı Bulgaristan ve Romanya'nın kara sınırlarında da Şengen'e dahil olmak için gereklilikleri yerine getirdiğini de belirterek, 10 Ekim'de düzenlenecek AB İçişleri Bakanları Toplantısı'nda, bakanlara yıl sonuna kadar bu iki ülkeyle kara sınır kontrollerinin kaldırılması talebini ileteceğini söyledi.
MİLLETVEKİLLERİ ARASINDA BÖLÜNME
Oturumda söz alan aşırı sağ, sol ve liberal görüşlü milletvekilleri arasında Almanya'nın 16 Eylül'den itibaren bütün komşularını kapsayacak şekilde sınır kontrollerini yürürlüğe koyması kararına ilişkin fikir ayrılığı hakim oldu.
AP'nin aşırı sağ siyasi gruplarına mensup milletvekilleri, Avrupa'da "yasa dışı göç ve bunun yol açtığı tehlikelerin arttığını" savunarak, Almanya'nın kararına desteğini bildirdi.
Liberal milletvekilleri yaptıkları konuşmalarda, kararın "Birliğin serbest dolaşım ilkesine zarar verdiğini", sınırların korunması için sınır kontrolleri değil, AB'nin sınır koruma ajansı Frontex'in güçlendirilmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Oturuma kefiye ile katılan Sol Grup'tan İspanyol milletvekili Irene Montero ise karara tepki göstererek, "Avrupa'daki asıl sorun, sınır politikamızın ve göç politikamızın insan hakları ihlali ve ırkçı olmasıdır" dedi.
Montero, "Hiçbir insan yasa dışı değildir. Avrupa'daki güvenlik sorunu ırkçılıktır, göçmenler değil. Avrupa'nın ırkçılara karşı korunmaya ihtiyacı vardır, buraya onurlu bir yaşam için gelen insanlara karşı değil" ifadelerini kullandı.
Oturumda söz alan aşırı sağ, sol ve liberal görüşlü milletvekilleri arasında Almanya'nın 16 Eylül'den itibaren bütün komşularını kapsayacak şekilde sınır kontrollerini yürürlüğe koyması kararına ilişkin fikir ayrılığı hakim oldu.
AP'nin aşırı sağ siyasi gruplarına mensup milletvekilleri, Avrupa'da "yasa dışı göç ve bunun yol açtığı tehlikelerin arttığını" savunarak, Almanya'nın kararına desteğini bildirdi.
Liberal milletvekilleri yaptıkları konuşmalarda, kararın "Birliğin serbest dolaşım ilkesine zarar verdiğini", sınırların korunması için sınır kontrolleri değil, AB'nin sınır koruma ajansı Frontex'in güçlendirilmesine ihtiyaç olduğunu vurguladı.
Oturuma kefiye ile katılan Sol Grup'tan İspanyol milletvekili Irene Montero ise karara tepki göstererek, "Avrupa'daki asıl sorun, sınır politikamızın ve göç politikamızın insan hakları ihlali ve ırkçı olmasıdır" dedi.
Montero, "Hiçbir insan yasa dışı değildir. Avrupa'daki güvenlik sorunu ırkçılıktır, göçmenler değil. Avrupa'nın ırkçılara karşı korunmaya ihtiyacı vardır, buraya onurlu bir yaşam için gelen insanlara karşı değil" ifadelerini kullandı.