OECD'nin 2050 çevre tahmin raporu oldukça karamsar. 350 sayfalık rapor şu anki politikalarla devam edilmesi halinde bunun bedelinin ağır olacağını ortaya koyuyor.
Rapora göre, 2050'de iklim değişikliği, biyoçeşitlilik, sağlık, su kaynakları gibi alanlarda, insanları aşılması neredeyse imkânsız sorunlar bekleyecek. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyarı aşarken, buna bağlı olarak enerji tüketimi artacak, biyoçeşitlilikse azalacak. Rapora göre, sera etkisi yaratan gazların atmosfere yayılması sonucu ortalama sıcaklıklar üç ila altı derece yükselecek.
HAVA KİRLİLİĞİ ÖNEMLİ SORUN OLACAK
Bunun uluslararası sözleşmelerle kabul edilen iki derecelik artış hedefinden çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Küresel su ihtiyacının yüzde 55 artacağı belirtilen raporda, 2050'de dünya nüfusunun yüzde 40’ının su sıkıntısı çekeceği vurgulanıyor. Hava kirliliğinin, insan sağlığının bozulmasına ve erken ölümlere yol açan en önemli çevre sorunlarından biri olacağı kaydediliyor.
Raporda, hızlı kentleşmenin hava kirliliğine yol açan en önemli faktör olduğu da vurgulanıyor. OECD'ye üye ülkeler bu ay sonunda Paris'te biraraya gelerek muhtemel çözüm yollarını masaya yatıracak.
Rapora göre, 2050'de iklim değişikliği, biyoçeşitlilik, sağlık, su kaynakları gibi alanlarda, insanları aşılması neredeyse imkânsız sorunlar bekleyecek. 2050 yılında dünya nüfusu 9 milyarı aşarken, buna bağlı olarak enerji tüketimi artacak, biyoçeşitlilikse azalacak. Rapora göre, sera etkisi yaratan gazların atmosfere yayılması sonucu ortalama sıcaklıklar üç ila altı derece yükselecek.
HAVA KİRLİLİĞİ ÖNEMLİ SORUN OLACAK
Bunun uluslararası sözleşmelerle kabul edilen iki derecelik artış hedefinden çok daha yüksek olduğuna dikkat çekiliyor. Küresel su ihtiyacının yüzde 55 artacağı belirtilen raporda, 2050'de dünya nüfusunun yüzde 40’ının su sıkıntısı çekeceği vurgulanıyor. Hava kirliliğinin, insan sağlığının bozulmasına ve erken ölümlere yol açan en önemli çevre sorunlarından biri olacağı kaydediliyor.
Raporda, hızlı kentleşmenin hava kirliliğine yol açan en önemli faktör olduğu da vurgulanıyor. OECD'ye üye ülkeler bu ay sonunda Paris'te biraraya gelerek muhtemel çözüm yollarını masaya yatıracak.