CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu ve İYİ Parti Genel Başkanı Meral Akşener son ortak mitinglerini Manisa'da yaptı.
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinden önce Millet İttifakı İYİ Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Orkun Şıktaşlı'nın projelerini anlattığını belirterek, "Onlarda belediye başkanı konuşamaz. Bir kişi konuşur, herkes onu dinler. Merak ediyorum Manisa'yı Ankara'dan mı yöneteceksiniz, Ankara'yı Ankara'dan mı yöneteceksiniz, saraydan mı yöneteceksiniz, İzmir'i İzmir'den mi yöneteceksiniz, Ankara'dan mı? Adı üzerinde yerel seçim, yerinden yönetim" diye konuştu
Cumhuriyet Meydanı'nda düzenlediği mitingde konuşan CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, kendisinden önce Millet İttifakı İYİ Parti Manisa Büyükşehir Belediye Başkan adayı Orkun Şıktaşlı'nın projelerini anlattığını belirterek, "Onlarda belediye başkanı konuşamaz. Bir kişi konuşur, herkes onu dinler. Merak ediyorum Manisa'yı Ankara'dan mı yöneteceksiniz, Ankara'yı Ankara'dan mı yöneteceksiniz, saraydan mı yöneteceksiniz, İzmir'i İzmir'den mi yöneteceksiniz, Ankara'dan mı? Adı üzerinde yerel seçim, yerinden yönetim" diye konuştu
Kılıçdaroğlu, bazı belediyelerin ağaçları, çiçekleri yurt dışından ithal ettiğini, kendi belediye başkanlarının ise "Türkiye'de hepsi var. Kurun kooperatif, ağacı, sütü, çiçeği, eti, samanı sizden alacağım, meraları ıslah edeceğim" dediğini ifade ederek, "CHP'nin ve İYİ Parti'nin yönettiği belediyelerde ekonomik kriz, diğer illere göre çok daha ağır kendisini hissettirmiyor" değerlendirmesinde bulundu.
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yatırım, üretim, büyüme ve istihdama destek verecek bir ekonomik yapının inşası için önemli adımlar atıldığı yönünde açıklamada bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:
Kılıçdaroğlu, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın yatırım, üretim, büyüme ve istihdama destek verecek bir ekonomik yapının inşası için önemli adımlar atıldığı yönünde açıklamada bulunduğunu aktararak, şöyle devam etti:
"17 yıldır adım atmadı, 'seçimden sonra atacağız' diyor. En büyük yatırım olan 20 milyar dolarlık tank palet fabrikasını Katar ordusuna peşkeş çekerken bunları düşündün mü, oradaki işçileri düşündün mü? İki ayrı sınıf var ülkemizde. Bir sosyete saray ve onun çevresi, iki Türkiye'deki vatandaşlar. Sosyete sarayda işsizlik, yoksulluk, mutfak masrafı, dolmuş, taksi, doğal gaz, elektrik parası yok. Her şey bedava. Mutfak ve okul masrafı yok. Çift dikiş maaş alıyorsun. Ayda 46 bin lira alıyorsun. 11-12 uçağın var, keyfine bakıyorsun. Bizlere, sizlere bakalım. İşsizlik, yoksuzluk var. Anne, baba, evlat işsiz. Her türlü masraf var. Enflasyon, mutfakta yangın var. Türkiye'de sorun var, işsizlik var, insanlar gelip Meclis duvarının dibinde kendilerini yakmaya başladılar. Bunu söylediğim zaman isyan ediyor, 'Bay Kemal yine konuşuyor' diyor. Bay Kemal konuşacak, bay Kemal ağzına fermuar mı çeksin? Vatandaşın derdini kim dile getirecek?"
Kılıçdaroğlu, bir belediye başkanının yatırım yaparken para harcadığını, bu paranın vatandaşın parası olduğunu kaydederek, "Dolayısıyla sizin paranızı harcayan bir belediye başkanının, her harcamanın hesabını size vermesi lazım. Başkanımız 'hesabını vereceğim' diyor. Bir siyasetçi için en büyük onur, bir şeref madalyası, vatandaşa harcadığı paranın hesabını vermesidir. Hesabını veren kişi saygın, halka saygı duyan, kul hakkı yemeyen kişidir" ifadesini kullandı.
AKŞENER: O KULAĞI ÇEKECEKSİNİZ
Kılıçdaroğlu’nun ardından konuşan Meral Akşener ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler boyunca Türkiye'nin gündeminde yer alan insanları ayrıştıran ve iftira atan sözleri olduğunu öne sürerek, bu sözlerin kendilerini çok incittiğini söyledi.
"Bize, bana PKK'lı dediler, Meral Akşener'e PKK'lı dediler" ifadesini kullanan Akşener, belediye meclis üyelerine de PKK'lı denildiğini ve bu sözlere çok üzüldüklerini belirtti.
Akşener, belediye meclis üyeleri içinde şehit yakını olduğunu dile getirerek, "Zannettiler ki korkacağız, şehit yakınlarını ortada bırakacağız, üzerimize gelinmesin diye bu kardeşlerimize sırtımızı döneceğiz. Bizi hiç tanımamışlar. Bu 29 kardeşimin ortak bir özelliği var. Kürt kökenli olmaları. PKK'ya karşı mücadele etmiş olmaları. Ailelerinden şehit olması ve İYİ Parti'den belediye meclis üyesi olmaları. Ayıptır be. AK Parti'den olsalar Kürt kardeşlerim, İYİ Parti'den oldukları için PKK'lı. Bir cumhurbaşkanı meydanlarda bunu söyleyemez" dedi.
Sahneye çıkarken yanında getirerek kürsüye koyduğu çantayı gösteren Akşener, "Bu çanta dün akşam televizyon kanallarında, ondan evvel mitinglerde, ondan evvel televizyonlarda sayın Erdoğan'ın 'Meral Akşener'i tutuklattıracağım, 1 Nisan'dan itibaren tutuklattıracağım' demesine bir cevaptır. Bu çanta Yassıada'ya giderken rahmetli Menderes'in elindeydi. Bu çanta Zincirbozan'a giderken rahmetli Demirel ve Ecevit'in elindeydi. Bu çanta Mamak'a giderken rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in elindeydi. Kadere bakın bu çanta Pınarhisar'a giderken Erdoğan'ın elindeydi" ifadelerini kullandı.
"Ceketini koyarak bu insanlara ne istersem seçtirtirim dedirten bu anlayışın ikaz edilmesi gerekiyor." diyen Akşener, şunları kaydetti:
"Onun için o kulağı çekeceksiniz. 1 Nisan günü elektrik paralarınızın azalmasını, vergilerin indirilmesini, doğal gaz faturalarınızdaki vergilerinizin indirilmesini istiyorsanız, o kulağı çekeceksiniz. İşsiz gençlerin gözünün içine bakıp, 'ben sizin için ne yapabilirim' demesini istiyorsanız, o kulağı çekeceksiniz. Burada öyle bir fotoğraf var ki, o kulak çekilecek gibi görünüyor. Allah bizi iftiracı olanlardan, karşınızda o şekilde duranlardan eylemesin."
Kılıçdaroğlu’nun ardından konuşan Meral Akşener ise Cumhurbaşkanı Recep Tayyip Erdoğan'ın seçimler boyunca Türkiye'nin gündeminde yer alan insanları ayrıştıran ve iftira atan sözleri olduğunu öne sürerek, bu sözlerin kendilerini çok incittiğini söyledi.
"Bize, bana PKK'lı dediler, Meral Akşener'e PKK'lı dediler" ifadesini kullanan Akşener, belediye meclis üyelerine de PKK'lı denildiğini ve bu sözlere çok üzüldüklerini belirtti.
Akşener, belediye meclis üyeleri içinde şehit yakını olduğunu dile getirerek, "Zannettiler ki korkacağız, şehit yakınlarını ortada bırakacağız, üzerimize gelinmesin diye bu kardeşlerimize sırtımızı döneceğiz. Bizi hiç tanımamışlar. Bu 29 kardeşimin ortak bir özelliği var. Kürt kökenli olmaları. PKK'ya karşı mücadele etmiş olmaları. Ailelerinden şehit olması ve İYİ Parti'den belediye meclis üyesi olmaları. Ayıptır be. AK Parti'den olsalar Kürt kardeşlerim, İYİ Parti'den oldukları için PKK'lı. Bir cumhurbaşkanı meydanlarda bunu söyleyemez" dedi.
Sahneye çıkarken yanında getirerek kürsüye koyduğu çantayı gösteren Akşener, "Bu çanta dün akşam televizyon kanallarında, ondan evvel mitinglerde, ondan evvel televizyonlarda sayın Erdoğan'ın 'Meral Akşener'i tutuklattıracağım, 1 Nisan'dan itibaren tutuklattıracağım' demesine bir cevaptır. Bu çanta Yassıada'ya giderken rahmetli Menderes'in elindeydi. Bu çanta Zincirbozan'a giderken rahmetli Demirel ve Ecevit'in elindeydi. Bu çanta Mamak'a giderken rahmetli Başbuğumuz Alparslan Türkeş'in elindeydi. Kadere bakın bu çanta Pınarhisar'a giderken Erdoğan'ın elindeydi" ifadelerini kullandı.
"Ceketini koyarak bu insanlara ne istersem seçtirtirim dedirten bu anlayışın ikaz edilmesi gerekiyor." diyen Akşener, şunları kaydetti:
"Onun için o kulağı çekeceksiniz. 1 Nisan günü elektrik paralarınızın azalmasını, vergilerin indirilmesini, doğal gaz faturalarınızdaki vergilerinizin indirilmesini istiyorsanız, o kulağı çekeceksiniz. İşsiz gençlerin gözünün içine bakıp, 'ben sizin için ne yapabilirim' demesini istiyorsanız, o kulağı çekeceksiniz. Burada öyle bir fotoğraf var ki, o kulak çekilecek gibi görünüyor. Allah bizi iftiracı olanlardan, karşınızda o şekilde duranlardan eylemesin."