İlişkili Haberler
İstanbul'da Büyükçekmece Belediyesi'nin önünde açıklamalarda bulunan CHP Grup Başkanvekili Engin Altay, 31 Mart Yerel Seçimleri'nin üzerinden 10 gün geçtiğini ama tartışmalarının ve etkisinin bir türlü bitmediğini söyledi.
Yüksek Seçim Kurulu'nun dün akşam aldığı kararla esas itibariyle İstanbul seçimlerinin 39 ilçeyle birlikte bir netlik kazandığını ve sonuçlarının belli olduğunu ifade eden Altay, şöyle konuştu:
"Her ne kadar 298 sayılı kanunun 118. maddesine göre 'itirazların seçimin normal akışını engel bir hali yoktur' hükmü var ise de Ekrem İmamoğlu'na mazbatasının hala verilmemiş olmasını da yadırgadığımızı belirtmek isteriz. Bütün bunlarla beraber Büyükçekmece'de de başka şeyler oluyor. Farklı, hiç yaşamadığımız, demokratik ülkelerde, demokrasinin işlediği ülkelerde yaşanmasının da mümkün olmadığı olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. An itibariyle bulunduğumuz halden geriye doğru gidersek neler oluyor? Şunlar oluyor. Büyükçekmece'de bugün 500'ün üzerindeki mobilize polis ekibi, yaklaşık bin 500 polis memuru, üstelik de polis haftasında 10 Nisan polis gününde, polisin bizim vatandaşların polisi kutlayıp tebrik edip, onları sevgiyle kucaklamamız gerektiği bir gün ve haftanın içerisinde devletin talimatıyla, İçişleri Bakanının talimatıyla Büyükçekmece halkının evleri, özelleri, mahremi resmen zorlanıyor."
Polislerin evleri bastığını, kapıları çaldığını, yetkisiz bir şekilde seçimle ilgili vatandaşların yaptıkları iş ve işlemleri sorguladığını iddia eden Altay, yetkilileri kınadığını kaydetti.
AK Parti'nin il seçim kuruluna Büyükçekmece seçimlerinin iptali ile ilgili bir başvuru yaptığını ve bu başvurunun reddedildiğini söyleyen Altay, AK Parti'nin aynı başvuruyu Yüksek Seçim Kurulu'na taşıdığını belirtti.
YSK'nın dün akşam toplandığını ve başvurunun daha sonra bir başvuru daha yapılacağı anlayışıyla geri çekildiğini, bugün ikinci bir başvurunun yapıldığını, yarın üçüncü bir başvurunun yapılacağını da duyduklarını anlatan Altay, "Bütün bu yaşananların gerekçesi usulsüz ve organize seçmen kaydırma iddiası. Büyükçekmece'deki seçmen artış trendine seçim yılları itibariyle bakıldığında, hiçbir aykırılık, çelişki, farklılık veya ani yükseliş gösteren oranda değil. Hikaye şu; bu seçimleri hazmedemeyen, hazmetmeyen AK Parti ve onun lideri, bu seçimleri, yani sandıkta koruduğumuz milli iradeyi masa başında Büyükçekmece üzerinden gasp etme peşindedir" ifadelerini kullandı.
CHP'nin milli iradeyi koruma noktasında kendisine gerekli olan güce, kabiliyete ve imkana sahip olduğuna değinen Altay, 18 Ocak'ta Büyükçekmece Nüfus Müdürlüğünde çalışan bir memurun, "usulsüz seçmen yazımı" iddiasıyla gözaltına alındığını, tutuklandığını anımsattı.
Türkiye'nin her yerinde ve Büyükçekmece'de sandık seçmen listelerinin 31 Ocak'ta kesinleştiğini, CHP'nin ve AK Parti'nin bu süreçte ilçe seçim kuruluna usulsüz, doğru olmayan, yanlış seçmenlerle ilgili itirazlarının olduğunu ifade eden Altay, bu itirazlar görüşüldükten sonra en son yapılan 24 Haziran seçimleri ile 31 Mart seçimleri arasında Büyükçekmece'de 2 bin 310 seçmen artışı olduğunu ve bunun 760'sının 18 yaşını yeni dolduran, ilk defa oy kullanacak genç seçmen olduğunu ifade etti.
"SÜREÇ ŞU ANDA DEVAM EDİYOR, BİZ DE YAKINDAN İZLİYORUZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise 31 Mart Yerel Seçimleri'nde Türkiye'de 11 büyükşehir, 10 ilde, 118 büyükşehire bağlı ilçede, 63 ilçede, 51 belde de toplamda 253 belediyeyi vatandaşların tercihiyle CHP'li belediye başkanlarının yönetmesine karar verildiğini söyledi.
Birçok yerde belli itirazların olduğunu, seçim itirazları kabul edilmesi konusunda çifte standart uygulandığını öne süren Torun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi İstanbul'umuzda da 10 gündür bir kaosun içerisindeyiz. Elde yeterli belgeler olmamasına rağmen seçim kurullarında bir hukuksuzluklarla karşı karşıyayız ve en son gelinen noktada dün akşam itibariyle alınan kararla birlikte aslında bugün Sayın Ekrem İmamoğlu'na mazbatası verilmesi gerekiyordu ama süreç şu anda devam ediyor, biz de yakından izliyoruz."
Yüksek Seçim Kurulu'nun dün akşam aldığı kararla esas itibariyle İstanbul seçimlerinin 39 ilçeyle birlikte bir netlik kazandığını ve sonuçlarının belli olduğunu ifade eden Altay, şöyle konuştu:
"Her ne kadar 298 sayılı kanunun 118. maddesine göre 'itirazların seçimin normal akışını engel bir hali yoktur' hükmü var ise de Ekrem İmamoğlu'na mazbatasının hala verilmemiş olmasını da yadırgadığımızı belirtmek isteriz. Bütün bunlarla beraber Büyükçekmece'de de başka şeyler oluyor. Farklı, hiç yaşamadığımız, demokratik ülkelerde, demokrasinin işlediği ülkelerde yaşanmasının da mümkün olmadığı olaylarla karşı karşıya kalıyoruz. An itibariyle bulunduğumuz halden geriye doğru gidersek neler oluyor? Şunlar oluyor. Büyükçekmece'de bugün 500'ün üzerindeki mobilize polis ekibi, yaklaşık bin 500 polis memuru, üstelik de polis haftasında 10 Nisan polis gününde, polisin bizim vatandaşların polisi kutlayıp tebrik edip, onları sevgiyle kucaklamamız gerektiği bir gün ve haftanın içerisinde devletin talimatıyla, İçişleri Bakanının talimatıyla Büyükçekmece halkının evleri, özelleri, mahremi resmen zorlanıyor."
Polislerin evleri bastığını, kapıları çaldığını, yetkisiz bir şekilde seçimle ilgili vatandaşların yaptıkları iş ve işlemleri sorguladığını iddia eden Altay, yetkilileri kınadığını kaydetti.
AK Parti'nin il seçim kuruluna Büyükçekmece seçimlerinin iptali ile ilgili bir başvuru yaptığını ve bu başvurunun reddedildiğini söyleyen Altay, AK Parti'nin aynı başvuruyu Yüksek Seçim Kurulu'na taşıdığını belirtti.
YSK'nın dün akşam toplandığını ve başvurunun daha sonra bir başvuru daha yapılacağı anlayışıyla geri çekildiğini, bugün ikinci bir başvurunun yapıldığını, yarın üçüncü bir başvurunun yapılacağını da duyduklarını anlatan Altay, "Bütün bu yaşananların gerekçesi usulsüz ve organize seçmen kaydırma iddiası. Büyükçekmece'deki seçmen artış trendine seçim yılları itibariyle bakıldığında, hiçbir aykırılık, çelişki, farklılık veya ani yükseliş gösteren oranda değil. Hikaye şu; bu seçimleri hazmedemeyen, hazmetmeyen AK Parti ve onun lideri, bu seçimleri, yani sandıkta koruduğumuz milli iradeyi masa başında Büyükçekmece üzerinden gasp etme peşindedir" ifadelerini kullandı.
CHP'nin milli iradeyi koruma noktasında kendisine gerekli olan güce, kabiliyete ve imkana sahip olduğuna değinen Altay, 18 Ocak'ta Büyükçekmece Nüfus Müdürlüğünde çalışan bir memurun, "usulsüz seçmen yazımı" iddiasıyla gözaltına alındığını, tutuklandığını anımsattı.
Türkiye'nin her yerinde ve Büyükçekmece'de sandık seçmen listelerinin 31 Ocak'ta kesinleştiğini, CHP'nin ve AK Parti'nin bu süreçte ilçe seçim kuruluna usulsüz, doğru olmayan, yanlış seçmenlerle ilgili itirazlarının olduğunu ifade eden Altay, bu itirazlar görüşüldükten sonra en son yapılan 24 Haziran seçimleri ile 31 Mart seçimleri arasında Büyükçekmece'de 2 bin 310 seçmen artışı olduğunu ve bunun 760'sının 18 yaşını yeni dolduran, ilk defa oy kullanacak genç seçmen olduğunu ifade etti.
"SÜREÇ ŞU ANDA DEVAM EDİYOR, BİZ DE YAKINDAN İZLİYORUZ"
CHP Genel Başkan Yardımcısı Seyit Torun ise 31 Mart Yerel Seçimleri'nde Türkiye'de 11 büyükşehir, 10 ilde, 118 büyükşehire bağlı ilçede, 63 ilçede, 51 belde de toplamda 253 belediyeyi vatandaşların tercihiyle CHP'li belediye başkanlarının yönetmesine karar verildiğini söyledi.
Birçok yerde belli itirazların olduğunu, seçim itirazları kabul edilmesi konusunda çifte standart uygulandığını öne süren Torun, sözlerini şöyle tamamladı:
"Şimdi İstanbul'umuzda da 10 gündür bir kaosun içerisindeyiz. Elde yeterli belgeler olmamasına rağmen seçim kurullarında bir hukuksuzluklarla karşı karşıyayız ve en son gelinen noktada dün akşam itibariyle alınan kararla birlikte aslında bugün Sayın Ekrem İmamoğlu'na mazbatası verilmesi gerekiyordu ama süreç şu anda devam ediyor, biz de yakından izliyoruz."