Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon
Cumhuriyet Gazetesi yöneticileri ve yazarlarına yönelik dün sabah operasyon başlatıldı. Aralarında Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu da bulunduğu çok sayıda gazeteci gözaltına alındı. Gözaltındaki isimlerin terör örgütleri, FETÖ ve PKK üyesi olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri ileri sürüldü, soruşturmanın bu yüzden başlatıldığı belirtildi.
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı'nca yürütülen soruşturma kapsamında Cumhuriyet Gazetesi'ne operasyon başlatıldı.
Soruşturmada, TCK'nın 220/6. maddesi uyarınca "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" iddiasıyla aralarında Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve yazar Güray Öz'ün de bulunduğu çok sayıda kişi hakkında gözaltı kararı alındı.
Operasyonu yürüten terörle mücadele ekipleri, Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu ve Avukat Bülent Utku ile yazarlar Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin, Güray Öz ve Mustafa Memal Güngör'ü gözaltına aldı.
Gözaltı alınan gazeteci ve yöneticelerin evlerinde arama yapılırken, bilgisayarlarına el konuldu.
5 GÜN AVUKAT YOK
Gözaltına alınanlar konulan yasak nedeniyle 5 gün boyunca avukatlarıyla görüşemeyecek.
CAN DÜNDAR İÇİN YAKALAMA KARARI
Bu arada, soruşturma kapsamında gazetenin eski genel yayın yönetmeni Can Dündar hakkında yurtdışında bulunduğu için yakalama kararı çıkartıldı.
Orhan Erinç için ise yaşlı olduğu için sadece evinde arama kararı alındığı öğrenildi.
GÖZALTI KARARI VERİLEN KİŞİLER
Akın Atalay (İcra Kurulu Başkanı - yurt dışında), Murat Sabuncu, Musa Kart, Güray Tekin Öz, Hikmet Çetinkaya, Aydın Engin, Bülent Utku, Mustafa Kemal Güngör, Önder Çelik, Bülent Yener, Hakan Karasinir, Günseli Özaltay Eser Sevinç, Müslüm Özışık, Nebil Özgentürk, Hakan Kara ve Can Dündar (yurtdışında).
MUSA KART: ASIL KARİKATÜR BUDUR
Hakkında gözaltı kararı verilen çizer Musa Kart, Cumhuriyet Gazetesi binasından ayrılarak teslim olmak üzere emniyete gitti.
Gazetecilere açıklama yapan Kart, konuştu:
"Yıllardır ülkede yaşananları karikatüre dönüştürmeye çalıştım ancak şu anda bir karikatürün içinde yaşıyorum. Bugüne kadar FETÖ ve PKK ile ilgili yüzlerce, binlerce karikatür çizdim. Ama bugün öne sürülen gerekçeye baktığımızda gerçekten bir komiği yaşıyoruz.
Baskılarla kimse korkutulamacak. Bu tabloyu vicdan sahibi insanların kabul etmesi mümkün değil. Dünyaya anlatamazsınız bunu. Sadece karikatür çizdiğim için bugün gözaltına alınıyorum. Herkes bu tabloyu yerli yerine oturtacaktır diye düşünüyorum. Şu anda 6-7 tane gözaltına alınan arkadaşlarımız var. Ben de teslim olmaya gidiyorum. Saklanılacak, kaçırılacak bir şey yok. Yazdığım, çizdiğim herkesin gözü önünde."
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, İstanbul Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal da gazeteye gelerek yetkililerden bilgi aldı.
Sabah 05.00 sıraların evinin polisler tarafından arandığını, hukukçu arkadaşlarının teklifi üzerine gazeteye geldiğini ifade eden Kart, daha sonra gazetenin bir hukukçusuyla İstanbul Emniyet Müdürlüğüne gitti.
Köşe yazarı Kadri Gürsel de gazetenin binasına geldi.
Gazeteci Gürsel, daha sonra ifade vermek için emniyete gitti.
OKURLARDAN PROTESTO
Cumhuriyet Gazetesi önünde toplanan kalabalık grup, operasyonu protesto etti.
Ellerinde gazetenin bugünkü sayısı bulunan gruptakiler, "Özgür Basın Susturulamaz", "Faşizme karşı omuz omuza", "Susma Sustukça Sıra Sana Gelecek ve "Haber Alma Hakkımız Engellenemez" şeklinde sloganlar attı.
CADDE TRAFİĞE KAPATILDI
Cumhuriyet Gazetesi’nin binası çevresinde güvenlik önlemi alan polis, caddeyi araç trafiğine kapattı.
Gazete binasının yakınına TOMA ve Çevik kuvvet ekipleri konuşlandırıldı.
ERİNÇ: GAZETECİLİK SUÇ DEĞİLDİR
Cumhuriyet Vakfı Yönetim Kurulu Başkanı ve İmtiyaz Sahibi Orhan Erinç, operasyonla ilgili gazete önünde açıklama yaptı.
Ortak metni okuyan 80 yaşındaki Erinç, Cumhuriyet gazetesinin kurulduğu 7 Mayıs 1925 tarihinde yayımlanan ilk sayısından itibaren her anlamda gerçek bir demokrasi için gayret sarf ettiğini söyledi.
Cumhuriyet gazetesi laik, demokratik ve sosyal hukuk devletinin vazgeçilmezliği ve insan haklarının korunması için gazetecilik çizgisinden hiç ödün vermediğini anlatan Erinç, "Cumhuriyet gazetesi gazetedir ve gazetecilik suç değildir. Demokrasinin savunuculuğunu yapan Türkiye Cumhuriyeti ile yaşıt bir gazetedir. Gücünü okurlarından alır. Cumhuriyet Gazetesi hiçbir güç tarafından teslim alınamayacak olan gazetecilik inancıyla yayın hayatını sürdürür ve sürdürecektir. İleri sürülen suçlamalara yanıt vermeyi dahi doğru bulmuyoruz, zul sayarız" diye konuştu.
“HAYRET VE ENDİŞEYLE KARŞILIYORUZ”
Erinç, Cumhuriyet gazetesinin, yıllarca Fetullah Gülen ve cemaat yapılanmasının Türkiye Cumhuriyeti için büyük bir tehlike olduğuna ilişkin yayınlar yaptığını kaydederek, "Aksi inkar edilemez nitelikte bu yayınlarla kamuoyunu bilgilendiren Cumhuriyet gazetesi vakıf ve yönetiminin ve yazarlarının 'FETÖ/PDY ile PKK/KCK terör örgütlerine' 'müzahir' oldukları ve 'üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işledikleri' iddiasıyla soruşturma başlatılmış olmasını hayretle ve endişeyle karşılıyoruz" ifadelerini kullandı.
Basın özgürlüğünün laik, demokratik, sosyal hukuk devleti ilkeleri ve temel insan hak ve özgürlükleriyle evrensel hukuk ilkeleriyle korunması gerektiğini dile getiren Erinç, sözlerine şöyle devam etti:
"Terör örgütleri adına suç işlemek, 15 Temmuz darbe girişimini meşrulaştırma amacına yönelik yayın yapmak gibi inanılması ve kabul edilmesi güç iddialara dayalı yakalama/gözaltı/el koyma işlemlerini kabul edilemez, hukuka aykırı işlemler olarak değerlendiriyoruz. Hukuk güvenliğini ortadan kaldırmaya yönelik işlemler kabul edilemez. Basın suçları nedeniyle açılan soruşturmalar, Cumhuriyet Gazetesi’nin yayınları bakımından yadırganmayacak kadar alışılmıştır. Haberler nedeniyle yazar ve muhabirlerimizin Basın Savcılığı’na çağrılarak ifadelerine başvurulmaları da çok doğaldır."
Orhan Erinç, ifadelerine başvurmak için çağrıldıklarında her zaman gelebilecek olan vakıf yöneticileri ve Cumhuriyet Gazetesi Genel Yayın Yönetmeni başta olmak üzere gazetemiz yazarları hakkında uygulanan işlemlerin, gazetenin yayınına son verme girişiminin başlangıcı olarak gördüklerini savundu.
"SUSTURMA ÇABALARINDAN VAZGEÇİLMELİ”
"Böyle bir girişim hukuk güvenliğini, basın özgürlüğünü ortadan kaldırır" diyen Orhan Erinç, şu ifadeleri kullandı:
"Cumhuriyet gazetesi hakkında başlatılan operasyonlardan ve Cumhuriyet gazetesini susturma çabalarından derhal vazgeçilmelidir. Cumhuriyet gazetesinin, gazetemizin yayınına son verme çabalarını şiddetle kınıyoruz. Tam bir kesinlikle ifade edelim. Cumhuriyet gazetesi hiçbir darbe döneminde, hiçbir güç tarafından nasıl teslim alınamadıysa, dün Fetullahçı savcı ve yargıçlarla ve onların emrindeki güçlerle nasıl mücadele ettiyse, bugün de nereden ve kimden gelirse gelsin her türlü baskıyla sonuna kadar mücadele edecek güçtedir. Cumhuriyet gazetesinin yöneticileri ve yazarları gözaltına alınmış olsa bile demokrasi ve özgürlük mücadelesini gazetemiz sonuna kadar sürdürecektir.”
KIZININ AİT IPAD’E DE EL KONULDU
Erinç kendisi hakkında bir gözaltı kararı bulunmadığını ancak evinin polisler tarafından arandığını, kendisinin telefon ve bilgisayarı ile kızına ve ayrıca kendisine ait iki adet iPad'e el konulduğunu sözlerine ekledi.
CANPOLAT: KAYYUMA TESLİM ETMEYECEĞİZ
Gazete binası önünde açıklama yapan CHP İstanbul İl Başkanı Cemal Canpolat, şöyle konuştu: "Cumhuriyet gazetesinin kapanmasına müsaade etmeyeceğiz. Buradaki esas amaç, Cumhuriyet gazetesini kayyuma teslim etmektir. Cumhuriyet gazetesini kayyuma teslim ettirmeyeceğiz. Cumhuriyet gazetesinin susturulması halinde geriye tek muhalif yayın organı Sözcü gazetesi kalacak. Bunun arkasından buraya yöneleceğini biliyoruz. Bunun amacı muhalefetin sesini kısmaktır. Bunun altında yatan gerçek de muhalefetsiz bir şekilde başkanlık sistemine gitmektir."
Toplumsal muhalefetle birlikte gericiliğe, sansüre ve darbeciliğe karşı direneceklerini belirten Canpolat, her gün gazete önünde nöbet tutacaklarını ifade etti.
HDP'LİLERDEN CUMHURİYET'E DESTEK
CHP'den sonra HDP İstanbul İl Başkanlığı'ndan bir grup da gazete önüne geldi.
HDP İstanbul Milletvekili Garo Paylan, "Yenikapı ruhu hepimiz için artık bir tuzruhu haline gelmiştir. Ve hepimizin hayatını körleştiriyor. O faşizan birliği artık yok edip bütün demokratların bir araya gelip ses verme zamanıdır" dedi.
YILDIRIM: UYDURMA SUÇ
Cumhuriyet gazetesi yazarlarından Ayşe Yıldırım da başları dik bir şekilde yayınlarını sürdüreceklerini dile getirdi.
Gözaltı kararının hukuksuz olduğunu öne süren Ayşe Yıldırım, "Uydurma bir suç. Cumhuriyet gazetesinin ne FETÖ ile ne PKK ne de KCK ile bir iş birliği olmuştur" dedi.
CHP Genel Başkan Yardımcısı Erdoğan Toprak, Milletvekilleri Barış Yarkadaş, Sezgin Tanrıkulu ve Mahmut Tanal da gazete binasına geldi.
KILIÇDAROĞLU'DAN GAZETEYE ZİYARET
CHP Genel Başkanı Kemal Kılıçdaroğlu, Cumhuriyet gazetesine destek için, gazetenin Ankara bürosunu ziyaret etti.
Kılıçdaroğlu'nu, binaya gelişinde, gazetenin Ankara Temsilcisi Erdem Gül karşıladı.
Çıkışta gazetecilere açıklama yapan Kılıçdaroğlu, şöyle konuştu:
“Bir karşı darbe olayıyla karşı karşıya kaldık. Darbe fırsatçılığı yapıp, toplumun aydın kesimlerini susturmak, medya üzerine baskı kurmak, sivil toplum üzerine baskı kurmak gibi bir durumla karşı karşıya kaldık. Parlamentodan alınan yetkilerle, kanun hükümünde kararname çıkararak, bir anlamda anayasal düzen değiştirilmek istendi. Anayasa hükümünde kararname çıkarıyorlar artık.
"AYM'NİN DE SORUMLULUĞU VAR"
Türkiye bugün bu sorunlarla karşı karşıyaysa, bunun sorumluluklarından biri Anayasa Mahkemesi’dir. Eski içtihatında direnebilse, ‘eski içtihat geçerlidir’ diyebilseydi bugün bu tablo yaşanmazdı. Cumhuriyet Gazetesi basın tarihimizin de, Türkiye’nin de çok önemli gazetelerinden biridir. Her darbe sonrası en büyük bedel ödeyen gazetedir. Sadece kendisi değil, yazarları da bedel ödemiştir. Uğur Mumcu, Ahmet Taner Kışlalı gibi yazarlar katledilerek bir bedelle karşı karşıya kalmıştır.
Bu ülkenin bütün aydınlarına, bütün gençlerine, bütün kadınlarına sesleniyorum. Demokrasi ve özgürlüklere hep birlikte sahip çıkmalıyız. Bunun ön koşulu da, Cumhuriyet’e sahip çıkmaktan geçiyor. Hep beraber Cumhuriyet ve Cumhuriyet Gazetesi’ne sahip çıkmak zorundayız.
Bütün gazetecilere seslenmek istiyorum; Eğer medya üzerindeki baskılara ortak direnç gösterebilirsek, o zaman Türkiye'de demokrasiyi de ortak savunur konuma gelmiş oluruz. 'Cumhuriyet gazetesine baskı yapıldı', ses çıkarmayalım, 'Bir başka gazeteye baskı yapıldı', ses çıkarmayalım'...Bir gün sıra onlara da gelir. Bu tehlikeye de onların dikkatini çekmek istiyorum. CHP Genel Başkanı olarak her zaman demokrasiyi, özgürlüğü, medya özgürlüğünü savundum. Hapiste olan gazetecileri savundum. Hep birlikte demokrasiyi savunmak hepimizin ortak görevidir, bunu yapmak zorundayız. Bunu yaptığımız zaman, ülkemize, çocuklarımıza karşı görevimizi yerine getirmiş sayılırız.”
Kılıçdaroğlu'na ziyaretinde, CHP Genel Başkan Yardımcıları Haluk Koç, Tekin Bingöl, Çetin Osman Budak ve Seyit Torun ile Grup Başkanvekili Levent Gök, Çankaya Belediye Başkanı Alper Taşdelen ve bazı milletvekilleri de eşlik etti.
BAŞSAVCILIKTAN AÇIKLAMA
İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığından soruşturmaya ilişkin yapılan açıklamada, Cumhuriyet gazetesinin ve gazetenin imtiyaz sahibi konumundaki vakıf yöneticileri hattında PKK/KCK ve FETÖ/PDY terör örgütlerine müzahir olduklarına, 2 Nisan 2013 tarihli yönetim kurulu toplantısında alınan vakıf üyeliğine seçim kararının usulsüz olduğuna, 15 Temmuz darbe girişiminden kısa bir süre önce darbe meşrulaştırıcı yayınlar yapıldığına dair iddia ve tespitler üzerine, "FETÖ ve PKK terör örgütlerine üye olmamakla birlikte örgüt adına suç işlemek" suçlarından bir kısım şüpheliler hakkında 18 Ağustos'ta soruşturma başlatıldığı belirtildi.
Açıklamada, soruşturma kapsamında alınan MASAK ve Vakıflar Genel Müdürlüğü bilirkişi raporları doğrultusunda İstanbul Cumhuriyet Başsavcılığı Basın Suçları Soruşturma Bürosunun talebiyle Nöbetçi Sulh Ceza Hakimliğinden şüpheliler hakkında arama ve gözaltı kararı alındığı, soruşturmanın devam ettiği kaydedildi.
CUMHURİYET: DEMOKRASİYE DARBE BURAYA UZANDI
Öte yandan, Cumhuriyet Gazetesi'nin internet sitesinde yer alan açıklamada "Demokrasiye darbe Cumhuriyet gazetesine uzandı. Cumhuriyet gazetesi Genel Yayın Yönetmeni Murat Sabuncu, İcra Kurulu Başkanı Akın Atalay ve Yazar Güray Öz'ün evi basıldı. Sabuncu ve Öz gözaltında. Yazar Hikmet Çetinkaya'nın evinde arama yapılıyor..." denildi.
TGC'DEN TEPKİ
Türkiye Gazeteciler Cemiyeti (TGC) Yönetim Kurulu'ndan yapılan açıklamada, operasyon protesto edildi.
Açıklamada şu ifadelere yer verildi:
"Cumhuriyet Gazetesi'ne, yöneticilerine, yazarlarına, çalışanlarına yönelik operasyon kabul edilemez. Bu operasyon basın ve düşünceyi ifade özgürlüğüne yeni bir darbedir. Cumhuriyet Gazetesi'ne yapılan operasyonu protesto ediyoruz. İktidara yakın olmayan her medya kuruluşunu 'FETÖ ile bağlantısı var' diye suçlayarak operasyonlar yapılması kamu vicdanını yaralamaktadır. Başbakanın 'OHAL'i devlete ilan ettik, Millete değil' demesine rağmen çıkarılan kararnameler ile yine medya kuruluşları ve gazeteciler OHAL'in mağduru haline getirilmiştir.
29 Ekim tarihinde yayınlanan kararname ile Özgür Gündem, Dicle Haber Ajansı, JİNHA, Azadiya Welat ve Evrensel Kültür'ün de aralarında olduğu 10 gazete, ile iki haber ajansı ve üç dergi kapatılmıştır. Medyanın da karşı çıktığı ve başarısız olmasında önemli rol oynadığı 15 Temmuz Darbe Girişimi ardından çok sesli medya için özgürlüklerin geliştirilmesi beklenirken, kapatılan gazete, dergi, tv ve ajans sayısı 170'e ulaşmıştır.
Sürekli ve sarı basın kartı iptal edilen gazeteci sayısı 777'ye çıkmıştır. Şu anda cezaevinde 105 gazeteci tutuklu bulunmaktadır. 15 Temmuz'dan sonra kapatılan yayın organları nedeniyle 2500'ün üzerinde gazeteci işsiz kalmıştır. Toplamda son yıllarda işsiz kalan gazeteci sayısı 10 bini aşmıştır. Türk basınında her üç gazeteciden birinin işsiz olduğu bir karanlık tablo ortaya çıkmıştır.
Bu nedenlerle iktidara ve muhalefet partilerine; demokrasinin yeniden yeşertilmesi, basın ve düşünceyi ifade özgürlüğünün önündeki engellerin kaldırılması, gazetecilerin tutuksuz yargılanması ve medyaya yönelik baskıların son bulması için bir kez daha çağrı yapıyoruz.”
GAZETE BİNASI ÖNÜNDE BEKLEYİŞ
Öte yandan gazeteye yönelik operasyon protesto ediliyor. Bazı sendika ve sivil toplum kuruşlarının üyeleri, Cumhuriyet gazetesinin yönetici ve yazarlarına yönelik soruşturmayı protesto etti.
Gazetenin Şişli'deki binası önünde toplanan bazı sendika ve sivil toplum kuruluşlarının üyeleri ile gazete okurları, soruşturmaya tepki gösterdi. Zaman zaman şarkılar söyleyen gruptakiler, slogan atarak bekleyişlerini sürdürdü.
Burada gazetecilere açıklama yapan DİSK Basın İş Sendikası Temsilcisi Faruk Eren, gazeteciler olarak karanlık günler yaşadıklarını savunarak, cezaevlerinde çok sayıda gazeteci olduğunu söyledi.
Birçok medya kuruluşunun kapatıldığını anlatan Eren, "Yüzlerce meslektaşımız, kapatılan kurumlar nedeniyle işsiz kaldı. Yarın belki yine daha ağır bir saldırıya uğrayacağız. Bu karanlığı, direnerek, dayanaşarak aşacağız." diye konuştu.
Türkiye Gazeteciler Sendikası Yetkilisi Vural Nasuhbeyoğlu da Cumhuriyet gazetesindeki üyeleri ve meslektaşlarına geçmiş olsun dileklerini ileterek, hiçbir gazetecinin gözaltına alınmasına ve tutuklanmasına sessiz kalmalarının mümkün olmadığını dile getirdi.
Çağdaş Gazeteciler Derneği İstanbul Temsilcisi Uğur Güç ise Türkiye'nin tarihi bir eşikten geçtiğini aktararak, bu eşikte yaşam hakkından sosyal haklara kadar evrensel değerlerin yok edildiği öne sürdü.
Sınır Tanımayan Gazeteciler Örgütü Türkiye Temsilcisi Erol Önderoğlu da Türkiye'nin tek sesliliğe mahkum edilmeye çalışıldığını iddia ederek, siyasi görüşü ne olursa olsun sadece görevini yapan gazetecilerin yanında olmaya devam edeceklerini kaydetti.
- Etiketler :
- Haberler -
- son dakika
- Türkiye
- en son haber
- son dakika haber
- son dakika haberleri
- Editörün Seçimi