Bülent Arınç'tan Melih Gökçek'e "istifa" yanıtı

Bakanlar Kurulu, Başbakan Ahmet Davutoğlu'nun başkanlığında ilk kez Çankaya Köşkü'nde toplandı.

Toplantı sonrası Başbakan Yardımcısı ve Hükümet Sözcüsü Bülent Arınç açıklamalarda bulundu.

Arınç'a ilk olarak, Cumhurbaşkanı Erdoğan'ın "İzleme Kurulu'nu doğru bulmuyorum" açıklamasına yönelik sözleri soruldu.

Cumartesi ve pazar günleri yaptığı açıklamalar sonrası basında Cumhurbaşkanı ile hükümet ve kendisi arasında çekişme ve ihtilaf olduğuna yönelik haberler çıktığını ifade eden Arınç, "Dedikodu yaptılar. Çok basit sığ terbiye dışı şeyler konuşuldu. Ülke ve memleket meselelerine biz duygularımızı karıştırmayız. Tecrübelerimle kalbimden geçenleri söylersem tartışması yapılabilir" diye konuştu.

"Biz Cumhurbaşkanımızla duygusal polemiklere girecek insan değiliz" diyen Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"Cumhurbaşkanımızla hukukumuzun çok eskiye dayandığını herkesin bilmesi lazım. Türkiye'nin her tarfını, Avrupa'nın her yanını inancımızı anlatarak geçirdik. Cezaevlerinden DGM'lerden siyasi yasaklardan süzüle süzüle gelmiş insanlarız. 

Cumhurbaşkanı ile olan hukukumuz dava arkadaşlığıdır. Cumhurbaşkanımız devletimiz başıdır. Bunun dışında bizim liderimizdir. Çile insanıdır, örnek bir aile reisidir. Halkımızın kahramanıdır. 

Sayın Cumhurbaşkanımız bazı konularda düşüncelerini ifade ediyor. Konuşmalarımı analiz ederseniz, polimik ve saygısızlık göremezsiniz. Eksik bilgileri tamamlamak benim görevim olur. Benim sözlerimi o hiçbir zaman yanlış anlamaz.  

Çözüm süreci ve diğer konularda kendisini eksik bilgilendirmişsek kusuru kendimizde ararız. Söylediğim sözler ortada arkasında kimse bir şey aramasın. Cam gibi adamım. Önüm arkam bellidir. 

Bundan 2 ay sonra başım alnım ak gezeceğim. Ben gençliğini bu dava için harcamış bir insanım. Neden bunu söyledin diye arkasında bir şey aramasınlar. Benim için doğru dürüst insandı diyeceklerini biliyorum. Başkaları için aynısını söyleyemeyeceğim."

"AHMET DAVUTOĞLU MASUMDUR"

Erdoğan'ın sözlerine ilişkin açıklaması öncesi Başbakan Davutoğlu ile görüşmediğinin altını çizen Arınç, şu ifadeleri kullandı:

"Sayın Cumhurbaşkanımız böyle konuşuyor, ben böyle bir cevap vereceğim...' Bunları söylemiş değilim. Sayın Ahmet Davutoğlu, bu konuda tamamen masumdur. Ben böyle bir şeyi kendisine bildirmedim. Bu suç değil ki masumiyetten bahsetmiş olayım. Hayır. Ama birileri bizim o görüşmelerimizi dışarıya başka türlü nakletmiş olabilirler. İçeriğini size söyledim.

Hükümet Sözcüsüyüm. Her mikrofon uzatıldığında bunu aynen açıklamak zorunda mıyım? 'Bak bu benim kişisel düşüncemdir, altını büyük bir şekilde çizelim. Bak şimdi tam hükümet sözcülüğüne sıra geldi, o sıfatla konuşuyorum.' Arkadaşlar, ben uzatılan mikrofondan 40 senedir kaçmamış bir adamım. Başkaları sağda solda saklanırlar, ben hamdolsun ki cevap vermem gereken bir yerde, siz de basın mensupları, hiçbirinizi kırmamışımdır. Dolayısıyla o güne kadar bu konularda görüşmemiştim ama sorulduğu zaman da düşüncelerimi ifade ettim. Bunların hangi anlama geldiğini herkes çok iyi anladı. Onu ayrıca tashih etmeye gerek duymuyorum."

MELİH GÖKÇEK'E İSTİFA YANITI

Basın Toplantısı'nda asıl gündem yaratan ise Arınç'ın; kendisine istifa çağrısı yapan Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'e yönelik sözleri oldu.

Melih Gökçek Twitter hesabından yaptığı açıklamada; Erdoğan'ın izleme heyeti açıklamasına yönelik sözlerini eleştirdiği Arınç'ı "paralel yapı"nın talimatıyla hareket etmekle suçlamış ve istifaya çağırmıştı.

Sözlerine "Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek benimle ilgili tweet atmış. Bu terbiyesizce bir açıklamadır" şeklinde başlayan Arınç, "Buna nasıl cevap vermem gerektiği konusunda tartıştığımızda Melih Gökçek kim siz kimsiniz diye görüş bildirdiler" ifadelerini kullandı.

Gökçek için "Benim görevden alınmamı isteyecek kadar haysiyetli biri değil" diyen Arınç, şunları kaydetti:

Koltuğunu zamkla yapışmış bir insan değilim. Gökçek, görevden ayrılmamı isteyecek pozisyonda değil. Gökçek'e değil ama eşine saygım var. Gökçek hakkında bir şey konuşursam Nevin hanımefendiyi üzmüş olacağım.

O nedenle Gökçek'le ilgili 100 konuyu seçimden sonra konuşmak isterim. Ama AK Parti'yi yıpratacak bir işin içinde olmam. Benim aleyhimde konuşacak herkesi biliyorum. Kimin nerede havlayacağını biliyoruz. Kimlerin cumartesi ve pazar yaptığım konuşmaları nasıl çarpıtacağını biliriz." 

"OĞLUNUN MİLLETVEKİLLİĞİ ADAYLIĞINI GARANTİLEMEK İSTİYOR"

Arınç, Gökçek'in "bir yerlere yaranmak için" bu tür bir açıklama yaptığını belirterek, "Oğlunun milletvekili adaylığını garantilemek istiyor" dedi.

Hükümet Sözcüsü şöyle devam etti:

"Ahmet Hakan denen kişi benimle, ailemle ilgili yazı yazmış onu kendisine delil olarak kabul ediyor. Ahmet Hakan, Gökçek'ten çok daha haysiyetli çok daha onurludur.

"OY İÇİN 'PARALEL YAPI'NIN KUCAĞINA OTURDU"

Ben buyum, her şeyimle buyum. Bu hizmetleri anlatan benim. Amerika'ya giden benim. Belediye başkanlığı için oy isterken bu yapının kucağında oturmuştur. Ankara'yı parsel parsel satmıştır. 30 Mart seçimlerine kadar paralel yapıya ilişkin bir tek kötü söz çıkmamıştır. 

Biz Ankara ve devletin imkanlarını bu yapı için onların kucağına bırakmadık. Ben Melih Gökçek'in adaylığına itiraz etmiştim. Ankara'ya yakışmıyor dedim. Benim siyasette bildiğim bir tek "dürüstlük" vardır. Benim sözlerim mutlak doğru değildir. 

"İNTİKAM ALMAYA ÇALIŞIYOR"

Partim onun adaylığı üzerinde karar verince, onun seçilmesi için çalıştım. Ama şimdi intikam almaya çalışıyor. 8 Haziran'dan sonra hesabını sorarım. Yüzde 99 bunu kendi inisiyatifiyle birilerine yaranmak için yaptığını düşünüyorum. Eşinden ve kendisini sevenlerden özür diliyorum."

ÖCALAN'IN MESAJI

Bülent Arınç'ın çözüm sürecine yönelik açıklamaları ise şu şekilde oldu:

"Cumhurbaşkanı ve Başbakan cumartesi akşamı bir görüşme yaptılar. Bu görüşmeden haberdar değilim. Öcalan'ın nevruz mesajı analiz ediliyor. Bizim beklentilerimiz farklıydı.

"İZLEME HEYETİ 5-6 KİŞİ OLACAK"

İzleme heyeti bizmi kabulümüzdür. İzleme heyetinde bulunacak kişilerin Akil İnsanlar içinden olacağını rahatlılıkla söyleyebilirim. 15-16 kişiden bahsedildi ama sonradan yalanlandı. Bunun sayısının 5-6 civarında olacağını düşünüyorum. Ama bizim düşüncemiz yetmiyor. Onların da onayını almamız lazım. Sayın Cumhurbaşkanımız süreci başlatan insan olarak bilgilendirilmelidir.

"DİYALOG BAŞKA MÜZAKERE BAŞKA"

Bizim kabul edemeyeceğimiz noktalar tabii ki vardır. Eşme'den bahsedilmiş olması gibi. Bir şey yapılacaksa örgütün terminolojisiyle yapılamaz. Diyalog başka bir şey müzakere başka bir şey. Biz müzakere sözünü kabul etmiyoruz. Henüz o noktada değiliz. Biz anayasa ile bağlıyız, kanunlarla bağlıyız."