Apple Watch incelemesi: A’dan z’ye Apple Watch
Apple’ın ilk akıllı saat modeli olan Apple Watch kullanıcısına neler sunuyor? Apple Watch’u mercek altına aldık. İşte akıllı saattin artı ve eksileri.
Giyilebilir bir akıllı cihaz almayı planlayan bir iPhone kullanıcısıysanız ,Polar, Jawbone veya Fitbit gibi sağlık ve fitness odaklı ürünler ile Apple Watch arasında mutlaka kararsız kaldığınız anlar olmuştur.
Apple Watch denilince pek çok kullanıcının ilk aklına gelen yüksek ücreti. Başka bir deyişle çoğu kullanıcının kafasını kurcalayan “Apple Watch fiyatının hakkını veriyor mu?” sorusunun yanıtı için a’dan z’ye Apple Watch’u inceledik.
38 mm ve 42 mm olmak üzere iki farklı kasa seçeneği sunan Apple Watch, tasarım ve kullanımda sağladığı kolaylıklarla dikkat çekiyor.
Akıllı saati ilk kullanmaya başladığınızda Digital Crown’un sağladığı kolaylığın farkına varamayabilirsiniz. Ancak dokunma hareketlerinin dışında cihaz içi işlemleri tek hareketle yapmanıza olanak veren bu tuş, büyük ekranlara alışmış bizlere hatırı sayılır bir navigasyon rahatlığı sağlıyor.
Şık ve ergonomik tasarımının yanı sıra Force Touch özelliğine de sahip olan cihaz, kullanıcının ekrana uyguladığı baskıyı algılayarak farklı komutları yerine getirebiliyor. Siri’nin Türkçe’yi anlama oranı ve hızı da mükemmel olmamasına rağmen geçer not alıyor.
POWER RESERVE İLE EKSTRA 72 SAAT KULLANIM
Günlük kullanımda Apple Watch bir gün boyunca rahatlıkla kullanılabiliyor. Ancak cihazı telefonunuzu kullandığınız gibi kullanıyorsanız şarj cihazınızı yanınızda taşımanızda fayda var. Şarj sorununa pratik bir çözüm bulan Apple, Apple Watch’a Power Reserve modu eklemiş.Bu özellik sayesinde akıllı cihazın pili tükendiğinde Apple Watch’un tüm özellikleri kapanıyor ve 72 saat boyunca kullanıcıya saati göstermeye devam ediyor.
Apple Watch’un en büyük eksiği kendi başına kullanılabilecek bir akıllı cihaz olarak değil, iPhone’ların bir destekleyicisi olarak tasarlanmış olması. SIM kart girişi bulunmayan cihaz, sadece eşleştiği iPhone ile bağlantıda olduğu sürece internet ve telefon olarak kullanılabiliyor.
Her ne kadar Apple Watch için özel tasarlanmış uygulamaların sayısı diğer platformlarla kıyaslandığında dikkat çekse de pek çok popüler aplikasyonun hala Apple Watch’ta yer almaması ürünün eksilerinden bir diğeri. Pil ömrü konusunda alkışı hak eden Apple Watch’un bir başka eksisi ise bağlı olduğu iPhone’un şarjına olumsuz etkisi.
APPLE WATCH MU? SAMSUNG GEAR S Mİ?
Peki Apple Watch piyasadaki en büyük rakibi Samsung’un cihazları ile kıyaslandığında ne durumda? Piyasaya sürülme zamanları baz alandığında Apple Watch’u Gear S ile kıyaslamak daha tutarlı olacaktır. İşte Apple Watch ile Gear S’in öne çıkan özellikleri.
Bir akıllı telefona ihtiyaç duymadan, kendi kendine çalışabilen Gear S, SIM kart desteği ile akıllı saatinizi kolunuza taktığınız bir telefona çeviriyor. SIM kart entegrasyonu bulunmayan ve sadece eşleştirildiği iPhone’un bluetooth mesafesinde çalışabilen Apple Watch, bu alanda Gear S’in bir adım arkasında kalıyor.
2 inçlik kavisli bir ekrana sahip olan Gear S’in ‘Super AMOLED’ ekranı 480 x 360 piksel çözünürlük ve 300 ppi sunuyor. Apple Watch ise 220 x 176 piksel çözünürlük ve 176 ppi yoğunluk sunuyor. Ancak Apple Watch’un ekranının 1.5 inç olduğu göz önünde bulundurulduğunda iki saat arasındaki çözünürlük farkını çıplak gözle ayırmak oldukça güç.
Uygulama çeşitliliğinde Apple Watch’un daha iyi bir konumda olduğunu söyleyebiliriz. Özellikle fitness odaklı uygulamaları, saati sadece Gear S’ten değil piyasadaki çoğu üründen daha kullanışlı bir konuma yükseltiyor.
Kullanım konusunda ergonomik ekranı ve Digital Crown ile daha kolay bir kullanım sunuyor. Tasarım alanında da daha derli toplu duran Apple Watch, Gear S’in bir adım önünde.
Tüm bu artı ve eksilerini göz önünde bulundurduğumuzda Apple Watch’un piyasadaki diğer cihazlardan pek de geri kalır bir konumda olmadığı görüyoruz. Apple Watch’un gelecek vaadeden bir cihaz olduğu da göz önünde bulundurulduğunda fiyat performans oranının makul olduğunu söylemek mümkün.
- Etiketler :
- Haberler -
- Apple
- Teknoloji