"Bu gençler ateş ediyor"

Akıllı telefonları yaratanlar sağolsun, yeni kuşak için devasa bir dünya arşivi ellerinin altında...
Oradan istedikleri zaman, canları ne isterse dinliyor; dünyanın dört bir yanından yeni müzikleri, müzisyenleri keşfediyorlar.
Kişisel "var olma" mecraları sosyal medyayı da çok iyi kullanıyorlar.
Özellikle Instagram, Youtube ve Soundcloud ikinci evleri gibi...
Müzik yapmak için ana akım medya ve şirketler tarafından keşfedilmeyi beklemiyorlar.

Şarkılarını yazıyorlar, profesyonel veya daha küçük ölçekli bir stüdyoya girip, bazen de sadece ellerine gitarlarını, enstrümanlarını alıp kaydediyorlar.
O kaydı hop internete koyuyorlar.
Sonra gelsin tık'lar, like'lar, fan sayfaları, sosyal medya fenomenliği..
Daha albümü olmamasına rağmen sosyal medyadan hayran kitlesini yaratıp, sold out konserler veren öyle çok yeni genç müzisyen ve grup var ki...
Onlar yeni bir denizin sakinleri...
Hatta denizi çoktan aştılar, kendi okyanuslarında yüzüyorlar...
En önemlisi de kimselere benzemiyorlar.
Kendilerine ait bir dünyaları, konuştukları yepyeni bir dil var...
Dünyaya kendi sözcükleriyle sesleniyorlar...
Bize yeni bir dünyanın kapılarını aralayıp, yeni bir gökyüzünün mümkün olabileceğini gösteriyorlar...
Kanat Atkaya, Hakan Tamar ve Meltem Fıratlı'nın "Türkçe müzikte yeni dalga" dediği bu gençler, parıl parıl parlıyor, adeta "ateş ediyor"...

CAN KIZILTUĞ BAKMIYOR SANKİ ATEŞ EDİYOR

Madem yazının başlığını onun ilk şarkısından alıntıladık.
O zaman Can Kızıltuğ ile başlayalım...
1994 İzmir doğumlu Kızıltuğ, geçtiğimiz hafta müzikseverlerle buluşan ilk şarkısında böyle merhaba diyor bize:
"O gözlerin bana bakmıyor sanki, ateş ediyor, ateş ediyor..."
Halen Beykent Üniversitesi'nde oyunculuk eğitimi alan Can, bundan bir kaç yıl önce bir sosyal medya sitesinde parladı.
Önce yaratıcı Gzone ekibinin sonra da Sony Müzik'in dikkatini çekti.
Bizi Can'la, genç yaşına rağmen yakın geçmişte Murat Boz'dan Hepsi kızlarına birçok başarılı müzik projesine imza atan, Gzone'un da yaratıcısı Onur Özışık tanıştırdı.
Şarkı söylemek ve oyunculuk yapmak istiyordu Can...
Onu tanıdığım ilk gün, hayatta ne yaparsa yapsın, diğerlerinin arasından sıyrılacağına, parlayacağına inandım.
Çünkü farklı bir enerjisi ve ışığı vardı.
Geçtiğimiz günlerde yayınlanan ilk single'ı "Ateş Ediyor"la beni yanıltmadı.
İmajıyla, stiliyle, duruşuyla, hayatla ve müzikle iletişim kurma biçimiyle tamamen "yeni bir dünya"dan sesleniyor bize...
Murat Güneş imzalı ilk şarkısı "Ateş Ediyor" sözleri ve sıcak melodisiyle yeni kuşağı tam kalbinden yakalayacak.
Catwork düzenlemesiyle şarkı çok daha jan janlı bir hal almış.
Müjdat Küpşi imzalı video klip de Can'ın enerjisini çok doğru biçimde yansıtmış.
Rahatlıkla "yeni bir pop star doğdu" diyebiliriz.
Ama ben Can'ın esas farkı, kendi yazdığı şarkılarla yaratacağına inanıyorum.

"HADİ LEYLA BİR ÇAY KOY DA GEL, DENİZ TEKİN DİNLEYELİM..."

Bir süredir Soundcloud'dan Sofar Sounds'a, Youtube kanalları Bi'Müzik'ten Obsessions'a birçok platformda yer alıyordu zaten...
Kendi şarkılarından TSM klasiklerine uzanan renkli bir repertuvarla gönlümüzü kısa sürede çelmeyi başardı.
1997 İzmir doğumlu Deniz Tekin, yani henüz 20 yaşında pırıl pırıl bir Deniz olan Tekin, ilk albümü "Kozakuluçka"yı geçtiğimiz günlerde yayınladı.
O kadar duru, o kadar naif ve tatlı ki Deniz'in albümü, dinler dinlemez çarpıldım.
Çıkış şarkısı "Bende Bir Problem Var"da "Hayat kolay değil, evet / bana bilmediğim bi'şey söyle" diye başlıyor söze.
Öyle büyük bir tokat atıyor ki hepimize...
Doğru söylüyor Deniz...
Ona bizler ve bizden öncekiler, hepimiz birden sadece "Hayat kolay değil" diyebildik.
Devamını getiremedik.
Deniz kendi kuşağının yaşadıklarını "İstikbal Mahkemeleri" şarkısında ne de güzel özetlemiş: "Bizi henüz embriyoyken bi' kuluçkaya koymuşlar / Ve onsekizimize kadar da malesef doğurmamışlar / Üzgünüm dostum, bize pek bi' seçenek sunulmamış / İstikbal mahkemelerinde uçurtmamızı vurmuşlar"
Çok haklılar.
En azından şunu söyleyebilirim, artık hayat sahnesi onların.
Kesin bilgi, yayalım...
Onlar artık bizim yerimize, bizim için de söyleyecekler.
Onların önerileri ve fikirleriyle belki biz de bir arpa boyu yol gidemediğimizi fark edecek, bir çok şeyi ne kadar yanlış öğrendiğimizi anlayacağız.
Bize yeni bir gökyüzü gösterecekler belki de...
Deniz Tekin, şarkılarında üzerimize üzerimize gelen dünyanın içinde yaşadığı zorlukları, endişelerini kendi diliyle öyle güzel anlatmış ki, sadece kendi kuşağının değil hepimizin sesi olacak.
Dünyayı o ve arkadaşları; bu şefkatli dille değiştirip güzelleştirecek.

DAHA KİMLER KİMLER VAR?

Liste öyle uzun ki...
Lara Di Lara, Beaten Flame, Can Kazaz, Can Güngör, Nilipek, Evrencan Gündüz, Ekin Beril, Emre Akbay, Gökcan Sanlıman, Gökçe Kılınçer...
Yok Öyle Kararlı Şeyler, Jakuzi, Ah! Kozmos, Help! The Captain Threw Up, Palmiyeler, In Hoodies, Nihil Piraye, Bubituzak, Balina,
Ve daha birçok genç müzisyen ve grup...
Her biri ayrı ayrı kendi dünyalarından kendi sesleri ve sözcükleriyle öyle tatlı söylüyorlar ki bayılıyorum.
Bahar yağmurlarından sonra gelen toprak kokusuna benziyorlar.
Hepsinden söz edeceğim..
Artık daha çok onlardan söz edeceğim...

SIRADA YETENEKLİ LİSELİLER VAR...

22 Nisan'da Türkiye'nin en yetenekli liseli müzisyenleriyle bir araya geleceğiz.
Serhat Hacıpaşalıoğlu ve ekibi, 20 yıldır müzik adına çok önemli bir organizasyona imza atıyor.
Bu yıl fizy sponsorluğunda yapılacak Liseler Arası Müzik Yarışması'ndan bahsediyorum.
Benim de yıllardır jürisinde yer aldığım yarışmaya bu yıl 49 şehirden 465 okul elemelere katılmış.
En iyileri Fuat Güner'den Edis'e, Tarkan Gözübüyük'ten Harun Tekin'e farklı kuşaklardan, farklı müzik türlerinin en önemli temsilcileri ve müzik yazarlarından oluşan jüri belirleyecek.
Bu yıl jüride Serhat Hacıpaşalıoğlu ile birlikte Amerika'nın kült şarkıcılarından Martha Wash da yer alıyor...