Neslihan Atagül: Beni zorlayacak işlerin peşindeyim

Yaprak Dökümü dizisiyle oyunculuğa adım atan Neslihan Atagül, her projede, canlandırdığı her rolde üzerine koyarak ilerledi. Şimdi kariyerinin en parlak dönemini yaşıyor. Yeni reklam filmiyle ekranda olmaya hazırlanan Atagül Milliyet'ten Senem Aydın'a konuştu. İşke Kara Sevda'dan sonra Atagül'ün hayatı, evliliği ve hayalleri hakkında merak edilenler...

“Kara Sevda” dizisi bittikten sonra uzun bir tatil yaptınız sanırım. Yaz nasıl geçti?

“Kara Sevda” döneminde çok yoğun çalıştık. Aynı zamanda Pantene ve başka işler de oldu. Sadece bir ay tatil yapabildik. İlk defa karavanla seyahat ettik. O 33 gün inanılmaz şeyler öğretti. İki köpeğimizle gittik. İnanılmaz bir özgürlük.

Rota nasıldı?

Yunanistan’da iki yere uğradık, oradan İtalya’ya geçtik.

Hayranlarınız sizi ekranda görmek için sabırsızlanıyor. Yeni projeler var mı?

Değerlendiriyoruz ama şu an net bir şey yok. Bu biraz da benim dinlenmek istememden kaynaklanıyor. Uzun zamandır ilk defa böyle bir boşluğum oldu. Kendime vakit ayırayım, biraz enerji depolayayım istiyorum. Okuyamadığım kitapları okuyorum, izleyemediğim filmleri izliyorum. Sergilere gideceğim.

Çağatay Ulusoy’un yeni dizisindeki partneri olacağınız yazıldı. O haber doğru değil o zaman?

Doğru değil. Dediğim gibi net hiçbir şey yok.

Kara Sevda neler öğretti?

Sabretmeyi öğretti. Hem karakter (Nihan) hem de Neslihan açısından... Sonuçta oynadığın rol de aslında senden çıkıyor. Duygularınla başka bir karakter yaratıyorsun. Benim tekniğim bu.

Bundan sonrası için ne düşünüyorsunuz?

Üzerine koyarak devam etmek hep düşündüğüm bir şey... İnanmadığım hiçbir şey yapmıyorum. Benim için önemli olan, güzel bir senaryoda yer almak, daha farklı bir karakter oynayabilmek.

Senaryo seçiminde nelere dikkat ediyorsunuz? İşin matematiğini çözdünüz mü?

Bence o çözülecek bir şey değil. Ekran yüzleri, seyirci kitlemiz çok değişti. Algılar çok farklılaştı. O yüzden projeyle ilgili sorumluluğun da oyuncuya yüklenmemesi gerektiğini düşünüyorum. Hedeflediğim, hep iyi projelerde yer almak. Güzel bir senaryoda, dişi bir karakteri oynamak. Dişi derken önümü açabilecek, kendimden bir şeyler verebileceğim ve beni zorlayacak işlerin peşindeyim.

Gönlünüzde yatan bir rol var mı?

Spesifik olarak şöyle bir rol oynasam ne güzel olur diyemem ama Joker’i oynamak çok isterdim.

Saçınız gerçekten sağlıklı ve güzel. Özel bir sırrınız var mı? Genlerden mi şanslısınız?

Annemin de saçları çok güzel ve sağlıklıdır. Her şey sağlıklı beslenmeyle başlıyor. Bol su tüketmeniz lazım. Ve uyku...

13-14 yaşında oyunculuğa başlamak size neler öğretti?

Küçükken de soruyorlardı, “Psikolojini etkilemeyecek mi bu durum?” diye ama hiç öyle olmadı. Sanki bu benim hep hayatımda olan bir şeydi. Hayatın bana getirdiklerini kabul edip, yoluma devam ediyorum gibi baktım. Şimdi de böyle düşünüyorum. Bir şey değişmedi hayatımda, ben yine aynı Neslihan’ım.

O yaştaki Neslihan’ın aklına gelir miydi bir gün yıldız olacağı?

Ben hep hayal kurdum. Bir şampuan markasının yüzü olmak, bir dizide ve filmde oynamak... “Bir gün oyuncu olmak istiyorum” dedim. Gerçekten bir şeyin olmasını istiyorsan inanmak ve arzulamak gerekiyor. Ben de çok inandım, arzuladım ve çabaladım. Hırslı değilim ama çok azimliyim.

İşinizde çok titizmişsiniz, öyle mi gerçekten?

Evet titizim. Potansiyelimiz varsa elimizden gelenin en iyisini yapalım modundayım.

Bir ara aslana sarılmayı hayal ettiğini söylemiştiniz. Hâlâ hayallerinizi süslüyor mu?

Hâlâ var o hayal. Biraz zor galiba ama sarılırım bir gün, neden olmasın? Erkek aslana sarılmak istiyorum, yelelerine...

Başka neler süslüyor hayallerinizi?

İzlanda’ya gitmek, Kuzey Işıkları’nı görmek istiyorum. Bir de Moğolistan’a gitmeyi çok istiyorum. Seyahat etmek insana çok şey katıyor.

Evlilik nasıl gidiyor?

Çok güzel. Her şey yolunda.

Evde nasıl bir Neslihan ve Kadir var?

Biz Kadir’le inanılmaz eğlenen insanlarız. Seyahat etmeyi çok severiz. Birlikte film izlemeyi severiz. İletişimimiz çok iyi. Her konu hakkında sohbet edip, sabahlara kadar konuşabiliriz. Hayat arkadaşı diyorlar ya, gerçekten öyle.

“Evlilik aşkı öldürür” derler, sizce de öyle mi?

Evliliğin aşkı öldürdüğünü düşünmüyorum. Çiftler aşkı öldürüyor. Evlilik neden öldürsün? Bizde şöyle oldu; birbirimize daha sıkı sıkıya bağlandık. Aynı zamanda evlenince çok özgürleştik.

Anne olmak istiyor musunuz?

Her kadın illa ki istiyordur. Tabii ki ben de istiyorum. Ama bunun da zamanı var. Tarih belirlemek ne kadar mantıklı bilmiyorum. Allah kısmet ederse bir gün çocuğumuz olur.