TÜSİAD'dan Almanya ve AB açıklaması

Türk Sanayicileri ve İşadamları Derneği'nden (TÜSİAD) yapılan açıklamada, dün derneğe Dışişleri Bakanı Mevlüt Çavuşoğlu tarafından gerçekleştirilen ve Almanya ile AB ilişkileri hakkında görüş alışverişinde bulunulan ziyarete ilişkin görüşler paylaşıldı.

Türkiye ve Almanya ekonomik ilişkilerinin temellerinin sağlam olduğu belirtilen açıklamada, Türkiye-AB ilişkilerinin tarihsel derinlik, güncel ortaklık ve geleceğe yönelik kazanımları içerdiği, AB'ye üyelik sürecinin küresel rekabette daha güçlü bir Türkiye hedefi için belirleyici öneme sahip olduğu kaydedildi.

AB üyelik sürecinin sağladığı rekabet gücü, sosyal refah, teknolojik ilerleme, finans, yatırım, ihracat, turizm ve öngörülebilir bir hukuk devleti düzeni unsurlarıyla Türkiye'nin öncelikli milli çıkarı olduğu aktarılan açıklamada, "Türkiye, AB sürecinde ilerledikçe dünyanın yükselmekte olan ülkeleri açısından ekonomik cazibe ve demokratik referans kaynağı olmuştur. Diğer taraftan dünyanın tüm bölgeleriyle güçlü ilişki kuran bir Türkiye'nin Avrupa'da çok güçlü bir etkisi olmaktadır." denildi.

Açıklamada, yakın zamanda tartışmaya açılan Avrupa'nın geleceği stratejisinin merkezinde federal bir çekirdek Euro Bölgesinin yer aldığı geniş bir konfederal AB'den oluşan çok çemberli bir yapıya yönelindiği aktarıldı.

AB esnek bir entegrasyon yapısı, Türkiye ise demokratik istikrar alanlarında ilerleme dönemindeyken, müzakerelerin hedefini korumanın mümkün olduğu vurgulanılan açıklamada, bu yönde öne çıkan ilerleme alanlarına yönelik şu bilgiler kaydedildi:

"Mevcut Gümrük Birliği rejiminin, dijital ekonomi boyutun da dikkate alacak bir yaklaşımla, stratejik öncelik olarak güncellenmesi; göç ve mülteci politikaları, örgütlü suç ve terörle mücadele ve vizesiz seyahat alanlarında Türkiye'nin Avrupa iç güvenlik işbirliğine dahil olması; enerji politikalarında uluslararası tedarik ağları, piyasa düzenlemeleri ve yenilenebilir enerji teknolojileri boyutlarında AB ile daha yakın bir iş birliği; Kıbrıs'ta çözüme yönelik irade ve desteğin sonuca ulaşması ve Suriye'de barışa ve toplumsal düzene, NATO üyesi bir Avrupalı ülke olarak aktif katkı sağlanması. İnanıyoruz ki demokrasi, ekonomi ve AB süreci başta olmak üzere reform gündeminde kararlı adımlar atmak, küresel ölçekte rekabetçi ve müreffeh bir ülke olarak yıldızımızı parlatacaktır."