İngiltere'de Theresa May dönemi başladı
İngiltere'de başbakan değişti. 6 yıldır bu görevi yürüten David Cameron'un istifasını kabul eden İngiltere Kraliçesi, başbakanlık görevini, İçişleri Bakanı Theresa May'e verdi.
İngiltere'de, 1990'da görevden ayrılan Margaret Thatcher'ın ardından ilk kez kadın bir siyasetçi başbakan oldu. 59 yaşındaki May, disiplini ve sert mizacıyla Margaret Thatcher'a benzetiliyor.
İngiltere basını "Yeni Demir Leydi" yorumunu öne çıkarıyor. 2010'dan bu yana İçişleri Bakanı olan May, göçle mücadele konusundaki katı kararlarıyla tanınıyor. May, ayrıca İngiltere'nin AB"de kalması için kampanya yürütmüştü.
Avam Kamarası'nda son olarak milletvekillerinin sorularını yanıtlayan Davıd Cameron ise, ayakta alkışlandı.
Başbakanlık konutundan çıkışında kısa bir konuşma yapan Cameron, halefi Theresa May'e başarılar diledi. "Ülkem için var gücümle çalıştım" diyen Cameron'un istifası İngiltere Kraliçesi 2. Elizabeth tarafından kabul edildi.
Kraliçe'nin yeni kabineyi kurma görevini Theresa May'a vermesiyle, İngiltere'nin yeni başbakanı Theresa May oldu.
2.DEMİR LEYDİ'DEN İLK AÇIKLAMA
May, başbakanlık görevini üstlenmesinin ardından eşi Philip May ile birlikte Başbakanlık resmi konutu ve çalışma ofisi "10 Numara"nın önünde ilk açıklamasını yaptı.
Kraliçe'nin kendisinden yeni bir hükümet kurmasını istediğini ve bunu kabul ettiğini söyleyen May, "David Cameron döneminde, harika ve modern bir başbakanın adımlarını takip ettim. David'in liderliği sırasında hükümet ekonominin istikrarını sağladı, bütçe açığını azalttı ve insanları iş sahibi yaptı. David'in gerçek mirası ekonomi değil, sosyal adalet. David Cameron tek ulus hükümetine başkanlık etti." diye konuştu.
Kendisinin bu mirası sürdüreceğini kaydeden May, Muhafazakar Parti'nin tam adının "Muhafazakar ve Birlikçi Parti" olduğunu ve "Birlik" sözünün kendisini için çok önemli olduğunu belirtti. İngiltere, İskoçya, Galler ve Kuzey İrlanda arasındaki birliğin ve bağın önemine dikkati çeken May, "Sadece Birleşik Krallık'ta bu bölgeler arasındaki birliğe değil, vatandaşlarımız arasındaki birliğe inanıyoruz. Kim olursak olalım ve nereden gelirsek gelelim." dedi.
Ülkedeki adaletsizliklerle ve eşitsizliklerle mücadele sözü veren May, "Benim yöneteceğim hükümet, ayrıcalıklı azınlık için değil herkesin çıkarları için çalışacak. Hayatlarınızı daha fazla kontrol edebilmeniz için elimizden geleni yapacağız." ifadesini kullandı.
Theresa May, AB referandumunun ardından ülkenin değişim süreciyle karşı karşıya olduğunu belirterek, "AB'den ayrılırken, ülkemizin dünyada yeni bir pozitif rol üstlenmesini sağlayacağız. Britanya'yı sadece ayrıcalıklı azınlığa değil, herkese fayda sağlayacak bir ülke yapacağız. Bu, benim liderliğimdeki hükümetin görevi olacak. Hep birlikte daha iyi bir Britanya inşa edeceğiz." diye konuştu.
59 yaşındaki May, başbakanlık görevini bugün David Cameron'dan devralarak Birleşik Krallık'ın 76'ncı ve ikinci kadın başbakanı oldu. May'in yeni kabinesini gelecek birkaç gün içerisinde açıklaması bekleniyor.
Bu arada, May'in başbakan olarak ilk açıklaması sırasında "10 Numara"nın bulunduğu caddede AB'den çıkılmasını isteyen yaklaşık 50 kişilik grup protesto yaptı. Ellerinde "Halkın oyuna sadık kal", "Biz yüzde 52'yiz" yazılı çeşitli pankartlar taşıyan gruptakiler, "Şimdi Brexit istiyoruz" sloganı attılar.
"İNGİLTERE'NİN YENİ DEMİR LEYDİ"Sİ
2010 yılından bu yana İçişleri Bakanlığı yapan May, bir papazın kızı ve Oxford Üniversitesi mezunu.
Sert mizacı ve disiplini dolayısıyla ülkenin ilk kadın Başbakanı Margaret Thatcher'a benzetilen ve "İngiltere'nin yeni Demir Leydi"si olarak görülen Theresa May, ülkesinde yapılan AB referandumu sürecinde çok fazla dile getirmese de birlikte kalınmasından yana tavır takınmıştı.
May, referandumun ardından yaptığı açıklamada, Brüksel ile AB'den çıkış müzakerelerini başlatacak Lizbon Antlaşması'nın 50'nci maddesinin yıl sonundan önce yürürlüğe sokulmaması gerektiğini söylemişti.
Referandum sonucunun ardından ülkeyi ve partiyi birleştirmenin önemini vurgulayan Theresa May, "Referandum, AB'den ayrılık kararının yanı sıra ciddi değişiklik kararı anlamına da geliyor. Brexit, 'Brexit' demektir. AB'de kalma yönünde ya da ikinci bir referandum için herhangi bir girişim olmayacaktır. Birliğe arka kapısından tekrar üye olma girişimimiz olmayacak. Ülke, AB'den ayrılma kararı vermiştir. Bunun olmasını sağlayacağım." demişti.
- Etiketler :
- Haberler -
- Dünya