AB'den İngiltere açıklaması

Brüksel’de yarın düzenlenecek AB Zirvesi öncesi Berlin'de temaslarda bulunan Merkel, Hollande ve Renzi'den önce AB Konseyi Başkanı Donald Tusk ile görüştü.

Fransız ve İtalyan liderlerle yapacağı görüşme öncesi düzenlenen ortak basın toplantısında konuşan Merkel, İngiliz halkının AB'den ayrılmak istemesine saygı duyduklarını, ancak bu kararın sonuçlarının da düşünülmesi gerektiğini ifade etti.

AB’ye üye ülkelerin ve AB kurumlarının 27 ülkenin ortak bir yolda ilerlemesi konusunda sorumluluk taşıdığını belirten Merkel, AB Antlaşması'nın 50 maddesine göre AB’yi terk etmek isteyen ülkenin AB Konseyi’ne başvuruda bulunması gerektiğini anımsattı.

"ADIMI İNGİLTERE ATMASI LAZIM"

İngiltere’nin başvurusu olmadan başka adım atılamayacağını belirten Merkel, "AB Konseyi’ne AB’den ayrılma başvurusu gelmeden İngiltere’nin ayrılmasına ilişkin resmi veya gayri resmi görüşmeler yapılamayacağı konusunda hemfikiriz." dedi.

Bu konunun sürüncemede bırakılmamasını da istediklerini ifade eden Merkel, "Ancak adımın İngiltere tarafından atılması gerekir." şeklinde konuştu.

İngiltere'nin ayrılmasına ilişkin yapılacak müzakerelerini diğer 27 ülke için ne anlama geldiğinin de konuşulması gerektiğini söyleyen Merkel, AB'nin hala dünyanın güçlü ekonomilerinin birine sahip büyük topluluk olduğunu kaydetti.

AB'YE İVME KAZANDIRMAK İÇİN YENİ ÖNERİLER

Yarın düzenlenecek AB Zirvesi’nde birliğe yeni bir ivme kazandırmak amacıyla öneriler sunacaklarını bildiren Merkel, terörle mücadelede, iç ve dış güvenlik, dış sınırlarının korunması, özellikle gençlere istihdam sağlama, ekonomik büyüme ve rekabet edebilirlik konularında gelecek aylarda yeni tedbirler ortaya koyacaklarını anlattı.

Merkel, Avrupa ülkelerindeki gençlere ne gibi sinyaller gönderileceğine ilişkin önerilerin de görüşüleceğini söyledi.

"HİÇBİR ŞEY BELİRSİZLİKTEN DAHA KÖTÜ DEĞİL"

Fransa Cumhurbaşkanı Hollande da İngiltere’deki referandumdan ülkenin AB’den ayrılma kararı çıkmasını üzüntüyle karşıladıklarını ancak karara saygı göstermek gerektiğini ifade etti.

Bu dönemde sorumluluk alınması gerektiği vurgulayan Hollande, "İngiltere’nin AB’den ayrılması ve AB’ye ivme kazandırılması konularında zaman kaybedemeyiz." dedi.

Belirsizliğin mantıklı olmayan siyasi ve mali davranışlara sebebiyet vereceğini dile getiren Hollande, "Hiç bir şey belirsizlikten daha kötü değil." dedi.

İngiltere'nin Birlikten ayrılmasının Avrupa'ya bir etki yapmaması gerektiğini vurgulayan Hollande, bunun için İngiltere’nin başvuruyu en kısa sürede yapması gerektiğini yineledi.

AB, İNGİLTERE'DEN SAYGI BEKLİYOR

İngiltere'deki siyasi durumu anlayışla karşıladıklarını, buna saygı göstermek gerektiğini ifade eden Hollande, AB’nin de İngiltere’den saygı beklediğini dile getirdi.

Hollande, AB'nin güçlü ve sağlam bir birlik olduğunun altını çizerek, Şansölye Merkel’in açıkladığı ve AB’ye ivme kazandıracak konulara öncelik verileceğini kaydetti.

Hollande, bu alanda eylül ayında bir çalışma ortaya koymayı amaçlandığını belirtti.

"YENİ SAYFA AÇTIK"

İtalya Başbakanı Renzi de, İngiltere’de yapılan referandumdan sonra kendilerinde, "bir şeyi kaybettikleri" hissinin oluştuğunu ve İngiliz halkının verdiği karara üzüldüklerini söyledi.

AB'nin ilerlemesine olanak tanınması gerektiğini, bundan dolayı burada açıklanan önerilere destek verdiğini belirten Renzi, "İngiltere'nin kararını dikkate aldık. Şimdi yeni sayfa açtık. Neler olacağını bekleyemeyiz. Halkın egemen kararına saygı duymak gerekir. Aynı zamanda gelecek aylar için bir strateji oluşturmamız gerekiyor." dedi.

Renzi, "Ancak şimdi Avrupa için yeni sayfalar yazmak için uygun bir zaman." değerlendirmesi yaptı.

İngiltere'de düzenlenen referandumla ilgili bir soruya Renzi, "Benim için önemli olan Avrupa’daki kamuoyunun demokrasi ile bir oyun oynanmayacağını bilmesi." yanıtını verdi.

ORTAK BİLDİRİ

Üç liderin görüşmeye ilişkin yayınladıkları ortak bildiride, İngiltere'nin ayrılmasına ilişkin ne zaman başvuru yapacağı konusunda "AB’nin, doğru cevaplar vereceğine inanıyoruz. Kaybedecek zamanımız yok." ifadesi kullanıldı.

AB'nin ileriye götürülmesi gerektiğinin altı çizilen bildiride, Birliğin öncelikleri konusunda ülkelerin güçlerini birleştirmesi istendi.

Bildiride, Avrupa halklarının yararına olan proje ve programlarda daha hızlı hareket edilmesine vurgu yapıldı.